5+3 NEYE YARADI Kİ 4+4+4 NEYE YARASIN?

     Eğitim değince hemen aklıma ilkokulu okuduğum köyüm geliyor. 100 haneli ve yaklaşık 1000 nüfusu olan kalabalık ve şirin bir köy. Köyün yukarı kısmında daha Urartular zamanından kalma bir kilise var. Kilisenin 100metre aşağısında ise şirin bir köy okulu. Tabi bu şirinlik kelimesi sadece benim için geçerli.1000 nüfuslu bir köy değince çoğu kişinin aklına şu gelir. Çokta öğrencisi vardır diye ama yanılıyorlar. Bizim köy okulunda 3 tane öğretmenimiz vardı. Ve 2 sınıfımız vardı. Biri soğuk diye kullanamıyorduk. Sadece güneş alan sınıfı kullanıyorduk.

     Öğrenci sayısına gelince koskoca köyde 50 öğrenci vardık. Bunun bir kısmı birinci sınıf, bir kısmı ikinci sınıf, üçüncü, dördüncü ve beşinci sınıflar vardı. Sınıf kategorilerini hoca kendisi yapardı. Şuradan şuraya ikinci, üçüncü ve beşinci sınıf diye. Şunu da belirtmek istiyorum. Benimle beraber beşinci sınıf öğrencileri olup da ismini yazamayan çok arkadaşım vardı. Bunlara sordum siz ne güzel sınıf atlamışsınız. Beşinci sınıf öğrencisi olup da adını yazamamak çok korkunç bir şeydir. Verilen cevap aynen şu; ‘’Biz zorla okula geliyoruz. Gelemezsek babamıza ceza gelecekmiş. Nedense ben hiç çocuğunu okula göndermiyor diye yargılanan bir babayı görmedim. Benim babam da kız kardeşlerimi okula göndermedi hiçte ceza almadı.

     Sizinle başka bir gerçeği daha paylaşmak istiyorum. Bizim köy okulunda şöyle bir olayda vardı. Mevsimlik öğrenci. Evet, bunu da köy öğretmeninden duydum. Öğretmenimiz daha okulun ilk gününde şu soruyu sordu bize:

-Mevsimlik öğrenci var mı diye? Şaşırdım kaldım. Biz üç dört kişi haricinde öbür çocukların tamamı parmaklarını kaldırdılar. Birinci sınıf öğrencileri bile. Peki, mevsimlik öğrenci nasıl oluyor: Köyde yaşayıp büyüyenler bilerler. İlkbahar oldu mu iş başlar. Hayvanmış tarlaymış derken herkes bir işlerle meşgul olur. O yüzden bizim okuldaki öğrencilerde sadece kış aylarında okula gelip ilkbaharda bir sonraki seneyi beklerler. Tabi sınıfta kalma da yok.

     Konuyu çok uzattım. Fakat yaşadığım bu olayı sizinle paylaşmak istedim. Evet, o zamanlarda 5+3 sistemi zorunluydu. Bizim köydeki öğrencilere hiçbir yararı olmadı da. 4+4+4’ün mü? Yararı olacak. Kesinlikle olmayacak. Ah keşke olsa da... Keşke olsa da 4+4+4+4 yapsınlar. Üniversiteleri bile zorunlu hale getirsinler. Fakat bu sadece havada kalıyor. Bazıları bundan mayalanırken bazıları da dışarıda kalıyor. Hatta şunu da söyleyeyim 4+4+4’ün ne olduğunu bile bilmeyen o kadar çok kişi var ki… Daha güzel bir ülke için, daha güzel bir yaşam için tek felsefemiz… ‘’Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için’’ olsun.

TAYFUN ACAR