HER BİR OYUNUZ SİZE 4+4+4 OLARAK GERİ DÖNECEKTİR.
Toplumsal değişimin temel sayıtlıları adı altında;
*Değişme doğal bir süreçtir.
*Değişme süreklidir.
*Değişme benzerlikler gösterir.
*Değişme Gereklidir.
Toplumsal değişmenin en genel anlamı; toplumun yapısının ,kültürünün ve toplumsal davranışlarının zaman içinde farklılaştırılmasıdır. Yani toplumsal yapının farklılaştırılması da diye biliriz. Bu değişimin sayıtlılarını daha yazıma başlamadan önce belirtmek istedim. Şimdi bunlar üzerinde duralım.
Değişme doğal bir süreçtir.
Hemen hemen bütün toplum modellerinde ve bu konularda çalışanlar toplumsal değişmeyi doğal olarak karşılaşmaktadırlar. Tarihte Comte ve Marx tarihin çok başarılı değişme örnekleriyle dolu olduğunu vurguluyorlar. Fakat bu değişim bizim ülkemizde sadece batı metropollerinde yaşanmaktadır. Hakkâri, Van, Bitlis, Giresun, Bayburt, Zonguldak daha herhangi bir değişime uğramadılar.
Eğer değişim olsaydı;
-Zonguldak Filyos Çayındaki köprü göz göre göre yıkılmazdı ve o insanlar hayatlarını öyle acı bir şekilde kaybetmezlerdi.
Eğer değişim olsaydı;
-Hakkâri Yüksekova’daki öğrenciler okullarına gitmek için her gün çamurlar içinde ve hava şartlarına rağmen ıslak ayaklarla okullarına gitmezlerdi.
Eğer değişim olsaydı;
-Van’daki depremzedeler in feryatlarına kulak verip yaraları sarılmış olurdu.
Eğer değişim olsaydı;
-Bayburt ilimiz gelişirdi.
Eğer değişim olsaydı;
-bugün hala Kürt Türk kavgası olmazdı, kardeş kardeşi vurmazdı.
Değişme süreklidir.
Süreklilik ile açıklanmaya çalışılan her toplumun geçmişte geçirdiği aşamaların, onu gelişmenin belirli bir noktasına doğru yaklaştırma olduğudur. Antropologlar medeniyeti doğuş aşamalarına göre açıklarlar. Örneğin; Taş Devri, Demir Devri, Helenistik Çağ gibi… Comte, her toplumun üç aşamalı bir gelişim döneminden geçmesi gerektiğini savunur. Ve bunları da; Teolojik, Metafizik, Pozitivist Çağı olarak nitelendirir. Eminim ki yukarıda saydığım illerin hiçbiri Comte’nin belirlediği aşamaları geçememişlerdir.
Değişme benzerlik gösterir.
“Tarih tekerrür eder.” Sözü bu sayıtlıyı ne kadar anlamlı kılsa da maalesef değişim benzerlik göstermez. Aksine farklılık yaratır. Bunun örneğini vermek isterim. İngiltere ve ABD’nin değişimi başka bir ülkeye benzemez. Örneğin; Suriye. Bunun daha detayına inersek İstanbul’daki değişme ile Hakkâri’deki değişme bir midir? Tabii ki de hayır. Eğer o değişme bir olsaydı Hakkâri’deki öğrenciler okullarına rahatça gidebilirlerdi. Eğe r değişme bir olsaydı Zonguldak Filyos Çayı köprüsü de an az İstanbul’daki köprü kadar dayanıklı olurdu.
Değişme gereklidir.
XIX’ yy da temel ve yaygın olan bir görüşe göre değişme, toplumları daha iyi bir yaşama sürükler. Herbert Spencer’in de dediği gibi “Faydalı bir zorunluluktur.” toplumsal değişme.
Peki, bu zorunluluk neden İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, gibi illerde varken Van, Bitlis, Bayburt, Hakkâri, Şırnak gibi illerde yok. Bugün birçok insan teknolojinin ve bilimin çeşitli sorunlara çözümler getirerek olgu olduğu konusunda birleşmişlerdir. Örneğin; Aşırı sigara içmeden birçok hastalığa kadar her şeyin çözümü bilime ve bilimsel araştırmalara dayanmaktadır. Bizim ülkemizde ise teknoloji heronlarla belirleniyor. Heronlar sayesinde insanları kolayca takip edip rahat bir şekilde BOMBALAYA biliyorlar. Batıdaki okullarda tabletler dağıtılırken kimse Hakkâri’deki çamurlu yollarda okula giden yavruları düşünmüyor.
Bu yavrularında düşünülmesi için, köprülerin yıkılmaması içi, depremzedelerin feryatlarının duyulması için ve dökülen kanların durması için, barış için dostluk için, kardeşlik için,
Toplumsal değişim şarttır.
Biz seçim zamanlarında hep şu sözleri duyarız; ‘oylarınız size köprü, su, yol, ekmek ve hizmet olarak geri gelecektir.’ derler. Maalesef oylarımız hizmet olarak geri dönseydi biz çamurlu yollarda okula gitmezdik, ekmek olarak dönseydi gençlerimiz isyan etmezdi, köprü olarak dönseydi Filyos Çayı Köprüsü bugün yıkılmazı…
TAYFUN ACAR